12 Yıllık Zorunlu Eğitimden dönülebilir mi?


Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "12 yıllık zorunlu eğitimin azaltılmasının doğru olacağına yönelik bir kamuoyu oluştu. Hükümet olarak bir karar almak durumundayız. O kararı aldığımızda paylaşacağız" diye bir açıklamada bulundu.

İnşallah, kamuoyunun hissiyatı dikkate alınarak hükümet bir karar alır.

12 yıllık zorunlu eğitim sistemi (4+4+4 kademeli model), Türkiye'de 2012 yılında uygulamaya konulmuş ve eğitim sisteminde yapısal değişiklikler getirmiştir.

Her ne kadar amaç, eğitim kademelendirilerek fırsat eşitliği sağlamak olsa da uygulamada birçok olumsuzluklar öngörüldüğü gibi bugün yoğun olarak yaşanmaktadır.

Bu olumsuzlukların yaşanacağını azıcık ülke şartlarını bilen herkes dile getirmiş, ben de 12 Yıllık Zorunlu Eğitim ile ilgili çok yazı yazdım.

Bu sisteme geçişle ilgili niyetin ne olduğunu, neler amaçlandığını bilemem; ancak, amaçla niyetin aynı paralelde olmadığını düşünüyorum.

Niyet iyi olsa bile eğitimde niteliğin geri planda kaldığını gördük.

12 Yıllık eğitimin zorunlu hale gelmesi, sayısal olarak eğitimi yaygınlaştırmış gibi görünse de nitelikli eğitim her kademede sağlanamamıştır.

Okullardaki kalabalık sınıflar, öğretmen kalitesinin düşmesi, özellikle öğrenci yoğunluğunun artması eğitimin kalitesini belirgin düzeyde düşürmüştür.

En önemli olumsuzluklarından biri de mesleki eğitimin zayıflamasına sebep olmasıdır.

5 yıllık zorunlu eğitimin ardından öğrenci daha erken yaşta mesleğe yönelirken 8 yıllık zorunlu eğitim mesleki eğitime geçişi geciktirdi, 12 yıllık zorunlu eğitim meslekî eğitime geçişi büyük oranda yok etmiştir.

Son yıllarda biraz değişmekle birlikte çıraklık eğitimi sekteye uğramış, meslek liselerine yönelim azalmıştır.

            Birde İmam Hatip Okulları var ki, sürekli tartışma konusu yapılmış ve yapılmaya devam edilmektedir.

            Sayıları artarken veya artırılırken son yıllarda proje sınıflarıyla kısmen nitelikleri artırılmaya çalışılsa da, genel olarak nitelik olarak çok düşmüştür.

            28 Şubat Darbesinin kapattığı imam hatip ortaokulları yeniden açılmış ve sayıları hızla artmış ve artırılmıştır.

            Niye artırılmış dediğim yadırganabilir; ancak, bazı yerlerde zoraki yönlendirme yapılmış bu da niteliksiz eğitim ortamlarına neden olmuş, öğretmen, donanım ve öğrenci yönlendirmesi yeterince planlanamamıştır.

            Yapılan bu zorlamanın en somut göstergesi, imam hatip ortaokulu öğrencilerinin liseye geçişlerde büyük çoğunluğunun imam hatip liselerini tercih etmemeleri veya tercihlerin son sırasına koymalarıdır.

            İmam Hatip Okulları konusu başlı başına bir yazı hatta tez konusu yapılacak kadar önemli ve irdelenmelidir.

12 yıllık zorunlu eğitim ile birlikte taşımalı eğitim kapsamı genişlemiş, özellikle kırsalda okul sayısı azalmış, birçok öğrenci uzak mesafelerde eğitim almak zorunda kalmıştır.

            12 Yıllık Zorunlu eğitimin en önemli sonuçlarından birisi de köy okullarını bitirmesi, köylerdeki göçü hızlandırarak şehirleri büyük köylere dönüştürmesidir.

            Kademeli 4+4+4 sistem 5 yıl olan ilkokulları 4 yıla düşürmüş, ortaokula geçiş yapan 5. sınıf öğrencileri ilkokul ile ortaokul arasında hem fiziksel hem de zihinsel olarak bocalamaktadırlar.

            Bir eğitimci olarak kesinlikle ilkokulun 5 yıl olmasının daha uygun olduğunu düşünüyor, genelde eğitimcilerinde benim gibi düşündüğüne inanıyorum.

Öğrenciler, 4. sınıftan sonra 2. kademe okulları seçerken yaşlarına uygun olmayan akademik veya mesleki kararlar vermek zorunda kalıyor, ailelerin bilinçsiz yönlendirmeleri, öğrencilerin yanlış okullara yönelmesine sebep olmaktadır.

12 yıl zorunlu eğitim düşünce olarak fırsat eşitliği sağlıyormuş gibi görünse veya öyle sunulsa da, uygulamada bölgesel, sosyoekonomik ve kültürel farklılıklar daha da belirginleşmiştir.

Büyük şehirlerde özel okullara yönelim artarken, kırsal ve şehirlerin kenar mahallerinde öğrenci başına düşen eğitim kalitesi azalmıştır.

Zorunlu eğitime rağmen, birçok öğrenci fiilen okula gitmemekte, sistemde "devam ediyor" gibi gösterilmektedir. Özellikle lise çağındaki gençler arasında örgün eğitim dışına çıkma sebepleri farklı olsa da yaygındır.

12 yıl süren kesintisiz eğitim, öğrencilerde zamanla bıkkınlık ve motivasyon kaybına neden olmuştur. Akademik başarıyı değil, "sistemin içinde kalmayı" hedefleyen bir yapı oluşmuştur.

12 Yıllık Zorunlu eğitimin en önemli olumsuzluklarının bence en başında üniversitelerin yaygınlaştırılması, dolayısıyla üniversiteli işsizlerin çoğalmasına yol açmasıdır.

Veliler çocuklarının iyi bir üniversite kazanmasını öncelikli hedefe koydukları için okullarda 12 yıl boyunca eğitim, çoğunlukla üniversite sınavına odaklı yürütülmeye çalışılmakta, öğrencilerin milli ve manevi yönden yetişmeleri ihmal edilmektedir.

12 yıllık zorunlu eğitim sistemi, sadece uygulamadaki eksiklikleriyle değil, genel olarak fayda yerine zarar vermiştir.

12 yıllık zorunlu eğitimin zararlarını ayrıntılı olarak açıklamaya kalksak yüzlerce sayfa kitap yazmamız gerekir.

Evliliğe, nüfusa, ailelerin parçalanmasına olan dolaylı etkilerine girmiyorum.

12 Yıllık Zorunlu Eğitimden dönülebilir mi?

Dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç; dönülse bile telafisi çok zor olan zararların telafisinin yıllar alacağı gerçeğini hesaba katmalıyız.

Her şeye rağmen zararın neresinden dönülürse dönülsün kardır.

Ali Dutal


 

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar