Önce Ders mi Oyun mu? (2)


Başlığı okuyunca ister istemez hepimizin aklına Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in; "Yemek hazırken namaza durmayın!" (Buharî, Ezan, 42) hadisi gelmektedir. Zaman sıkıntımız yoksa Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyurduğu gibi Rabbimizle aramıza girebilecek yemek ihtiyacını öncelikle giderilmesi gerekir. Çünkü yemek ihtiyacı giderilmezse namazda Rabbimizle aramıza girecek ve zihnimiz meşgul edecektir.

Aynı durum okul dönen çocuklar için de geçerlidir. Okuldan dönen çocuklar ödevlerini yaptıktan sonra mı oyununu oynamalı yoksa oyununu oynadıktan sonra mı ödevlerini yapmalıdır?

Anne babalar, çocuklar okuldan gelir gelmez hemen ödevlerini yapmalarını ve ödevlerini yaptıktan sonra dışarı çıkmamalarını istemektedirler. Oysa okuldan dönünce ödev yapmaları istenen bu çocuklar, bir an önce oyun oynamak veya dışarı çıkmak için ödevlerini baştan savma yapacaklardır.

Okuldan fiziksel ve zihinsel olarak yorgun dönen bu çocuklar, okul dönüşü derslere başlamadan önce dinlenme için kendine zaman ayırma adına sevdiği şeyleri yapmak isteyeceklerdir. Kendilerine zaman ayırma ve hoşlandıklarını yapmaları için çocukların dışarıya çıkmalarına veya oynamalarına izin verilmelidir.

Bu oyun olur, televizyon seyretme olur, internete girme olur, gezme olur, arkadaş olur fark etmez. Önemli olan çocuğun derse başlamadan önce psikolojik olarak dinlenmiş olmasıdır. Daha da önemlisi hem çocukluğunu yaşamalarına hem kendine zaman ayırmalarına hem de sosyalleşmelerine imkân sağlanmalıdır.

Yeteri kadar oyun oynamadan derslerine başlayan çocuk, görünüşte ders çalışsa da zihnen aklı oyunda, televizyonda, internete girme ve arkadaşlarında olacaktır. Anne babalar, çocuklarının, okul dönüşlerinde dinlenmelerine veya oyun oynama isteklerine anlayışla karşılamalıdırlar.

İmamı Gazali; çocukların oyun oynamalarına müsaade edilmesi gerektiğini söyleyerek sürekli ders çalışan çocuğun; "Kalbinin ölüp, zekâsının söneceğini" belirtmekte ve şöyle demektedir:

"Çocuk mektepten dönünce, ona, oyun oynayarak mektebin yorgunluğundan kurtulması için izin verilmesi gerekir. Çünkü çocuğu daima oyundan menetmek ve hep öğrenmeye mecbur tutmak çocuğun kalbini öldürür, zekâsını dumura uğratır. Hayatını altüst eder. Hatta çocuk böyle bir sıkılıktan kurtulmak için, ilmi terk etmek ister ve çeşitli hileli yolları denemeye mecbur olur."

Atalarımızın; "Oynamayan tay at olamaz" misali çocukların ders çalışma adına oyunlarını aşırı kısıtlayarak başarı elde edilemez. Çocukluğunu yaşamamış bir çocuk, yetişkinlikte de sorumluluklarını yerine getirmede sıkıntılar yaşayacaktır.

Sonuç olarak çocukların ders çalışmaları için gereken zamanı planlayıp oyun oynamalarına ve ânı yaşamalarına izin verilmelidir. Bu konuda çocuklara engel olmak bir yana, çocukla zaman geçirme adına derslerine rehberlik yapıldığı gibi oyunlarına da katılmak gerekir.

***Son***

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar