İSLAM ŞEHİRLERİ ATLASI


İslam şehirleri atlası, gazeteci ve yazar Taha Kılınç'ın Ketebe yayınlarından yeni çıkan bir eseri. Yıllardan beri tarihimizi ve coğrafyamızı ümmet merkezli okuyamamaktan şikâyet eder dururuz. Bu eser ümmet coğrafyasını kültürleri ile bize tanıtmayı amaçlıyor. Atlas deyince klasik haritalar kitabı aklınıza gelmesin. İslam coğrafyasının Kuzey Afrika, Türkistan, Balkanlar, Endülüs, Arap ülkeleri ve Kafkas coğrafyası şeklinde bölümlere ayrılmasıyla eser meydana getirilmiştir. Her coğrafyadan birkaç farklı şehir ele alınmış. Her şehrin coğrafyası, nüfusu, tarihi eserleri ile ilgili bir-iki paragraflık bilgiler verilmiş. Atlasın çocuk kitabı izlenimi vermesine sebep olan nokta ise ülkelerdeki eserlerin çizimlerle aktarılması.  Bu durum atlasın albenisini artırıyor. Eserin İmam Hatipler başta olmak üzere okul kütüphaneleri ve şahsi kütüphanelerde bulunması iyi olacaktır.  Tabii ki de okunması şartıyla…

 Şimdi kitabın içinden örnekler sunmaya geldi. Türkiye'deki şehirler için ayrı bir çalışma gerektiği ve ülkemizdeki insanlara ümmet coğrafyasını tanıtmak için yazılması nedeniyle ülkemiz kapsam dışında tutulmuştur. II. Mahmut döneminde devlet memurlarına Fes takma zorunluluğu getirilmişti. Fes kelimesi Fas'ın Fes şehrinden geliyordu. Peki, Fes'in kelime anlamı neydi?  Altın kazma. Devrin hükümdarının şehrin inşaatına vurduğu ilk kazmadan ismini alıyordu.

 Bu dünyada üç şey vardır türküsünü hepiniz duymuşsunuzdur. Sözlerden birinde helva, ayva ve nar sayılır. Endülüs'ün meşhur şehri Granada ismini nardan almaktadır. Şu anda başkentlik yaptığı özerk bölgenin bayrağında da Nar sembolü vardır. Dünyanın uçuş denemesi yapan ilk adamı İbn-i Firnas'ın ova anlamına gelen Sevilla şehrinde bu denemeyi yaptığını biliyor musunuz?

 Batılıların da hayranlık duyduğu İbn-i Haldun'un Tunus şehrinden olduğunu biliyor musunuz? Mağrib'te evlerin kapılarının haşerata karşı maviye boyandığını biliyor musunuz?

Balkanların göz bebeği ve Aliya'nın emaneti Sarayevo isimlendirmesinin Türkçe Saray ovası anlamına gelmesi bizleri şaşırtmamalıdır. Mostar kelimesinin köprü bekçisi anlamına geldiği ve ümmet coğrafyasının Batı serhaddini beklediği unutulmamalıdır. Bu manada Mostar'ın sadece bir köprüyü değil ümmetin batı ucunu beklediği de akıldan çıkarılmamalıdır.

Türkülere konu olan Halep şehrinin, Hz. İbrahim'in ikram ettiği sütten ismini aldığını biliyor musunuz? Bir dönem Türkmenlerin diyarı olan bu coğrafyanın şimdiki halini anlatmaya gerek yok sanırsam. Dımaşk yani Şam. Yakınımızda bulunan Şamlar yani Şamlular köyünün ismini nerden aldığını söylemeye gerek yok herhalde. Dımaşk ise bir rivayete göre demm-u şakik yani kardeş kanı anlamına geliyormuş. Meşhur Habil- Kabil olayının burada yaşandığı rivayeti var. Gariptir bu coğrafyada o zamandan bu yana ne kadar çok kardeş kanı aktı farkında mısınız? Türkistan coğrafyasından bir iki örnekle yazımı bitireyim. Eskilerin Hey vah!( Ne güzel) diye anıp Hive şeklinde günümüze gelen bu bölge Necmeddin-i Kübra , Fahrüddin Razi ve İbn-i Sina gibi nicelerini içinde barındırdı. Ekmeği ve pilavı ile meşhur olan Türkistan şehri Buhara. Buharalılar ekmeğe nan derler. Ekmeğe kör bakana nankör derler. Türkistan'ın Taşkent'i, Timur'un başkenti Semerkand şehri. Demiş ya Yahya Kemal biz şehirlerimizi toprağın altındakilerle beraber sayarız. Yani onlar bizimle birlikte yaşarlar. Hz. Abbas'ın oğlu Kuseme Semerkandlılar duydukları hürmetten dolayı Şah-ı Zinde yani yaşayan padişah demişler.

 Yazının sonunda aynı zulmü yaşayan iki şehri anlatmadan geçmek olmazdı. Selamet diyarı Kudüs 1948'den beri Selam ve esenliğin uğramadığı şehir. Diğeri de Doğu Türkistan'ın başkenti Kaşgar şehri. Kaşgarlı Mahmut'u ve Yusuf Has Hacib'i aynı dönemde içinde barındıran bu belde şimdi Çin zulmü altında eziliyor.

Ümmet coğrafyasını tanımak en azından bizden başkaları da var diyebilmek için okuyun okutun bir de imkanınız varsa seyahat edin. Selam ve dua ile

Mustafa AK
Seydişehir İHL

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar