Konumu Kaybetme Sendromu
-Sendrom nedir?
Sendrom tıp dilinde, belirgi, nedenleri tek tek açıklanamayan, birlikte rastlanılan bulguları tanımlamakta kullanılır. Psikolojik sendrom, kısaca ve basit olarak istem dışı içine düşülen kısır döngü olarak tanımlanmaktadır.
-Konumu kaybetme sendromu nedir?
'Konumu Kaybetme' sendromu psikolojik bir sendrom çeşididir. İnsanın kontrolünü kaybettirecek hatta saldırganlaştıracak kadar bunalıma sürükleyen iç sıkıntısı.
Bu sendrom, sendromların en tehlikelisi olup insanı insani tüm değerlerden özellikle de merhamet ve insaftan uzaklaştırabilir.
Çünkü, bu sendrom makamı kaybetme korkusu ve yeniden kazanma hırsını içinde barındırmaktadır.
İnsanı makam sahibi olmaya sürükleyen doymak bilmeyen hırsıdır.
Makam hırsı insanı öyle bir felakete sürükler ki, Allah(c.c.) korusun imanı bile yok edebilir.
Oysa ki, insanın dünyada sahip olabileceği en büyük makam ve zenginlik İMAN iken üzülerek ifade etmeliyim ki, bu sendroma yakalananların imansızlık felaketiyle karşı karşıya kaldıklarını bizzat müşahede ettim.
Oysa ki, dünyanın tüm makam ve zenginlikleri boş hatta bomboş!
Konumu kaybetme sendromunun belirtileri nelerdir?
1-Konumunu kaybettirdiğini düşündüklerine derin düşmanlık beslemek, akıl ve mantıktan uzak her yolla saldırıda bulunmak.
Bu durumu eski bakan, milletvekili, gazetecilerde çok gördüm.
Parti parti, televizyon televizyon dolaşırlar; olmadı parti kurarlar. Bu partilerin bir tanesinin bile yüzde 1 oya ulaştığını görmedim. Araştırabilirsiniz.
Kırk yıl öncesi çok kıymet verdiğim eski milliyetçi-muhafazakar bir bakanın değişim sürecini içim acıyarak izliyorum.
Kendisi şuan bir partinin genel başkanı. Geçen bir televizyonda Alevi olduğunu söylüyordu. Kendisi Sünni bir ailenin çocuğu.
Alevi olabilir; mesele Alevi olmasın da değil, sürecin getirdiği noktadır.
Gayretullaha dokunacak söz ve davranışlara çok dikkat etmek gerekir; çünkü, bunların sonu iyi olmuyor.
Dünyevi anlamda da bunların çabalarının hiçbir karşılığı olmayacak, bundan sonrada olacağına inanmıyorum; çünkü, bütün çabalar samimiyetten uzak, konumu kaybetme sendromundan kaynaklı olduğunu düşünüyorum.
2-Konumunu tekrar kazandıracağına inandığı kişi ve kişilere karşı derin yalakalık içinde olmak, her fırsatı bulduğunda özellikle medyada abartılı iltifatlarda bulunmak,
Bunların büyük çoğunluğu kaybettiklerini geri kazanamadan ömürlerini tüketip bu dünyadan göçüp gidiyorlar.
Şöyle geçmişe bir bakalım; zengini, siyasetçisi, sanatçısı, tanıdığımız yakın ve uzak 'kimler geldi, kimler geçti' dönen var mı memnun ki yerinden.
Memnun mu değil mi onu bilemeyiz; ancak, yalakalıkların sonunun hem bu dünyada hem de öbür dünyada iyi olmayacağını düşünüyorum.
Aşırı yalakalıktan kuyruk sallama hastalığına yakalanan kişiler ömür boyu kuyruk sallamaktan kurtulamazlar. (Bir düşünür)
Bir ülkede yalakalığın sağladığı çıkar, dürüstlüğün sağladığı çıkardan daha verimli olursa o ülke batar. (Montesquieu)
3-Konumunu kazanmak için bütün değerlerinden hatta ahiretini mahvedecek kadar taviz vermek.
4-Sürekli gel git yaşayarak kendisini tam olarak bir yere konumlandıramamak.
5-Önceki sahip olduğu konumun gücünün devam ettiği psikolojisine kapılmak.
Bunların çoğunun söylem ve eylemlerinin kendi partileri tarafından bile benimsenmediği hatta tepki gördüğünü gördük.
6-Eski konumu ile kendisine hitap edilmekten hoşlanmak ve büyük haz duymak.
Mesela, sayın bakanım, sayın vekilim sayın genel müdürüm gibi.
-Konumu kaybetme sendromunun tedavisi var mı?
Nasıl 'Huzursuz Bacak' sendromunun tedavisi yoksa 'Konumu Kaybetme' sendromunun da tedavisi yok olup ölünceye kadar devam eder.
Şunu özellikle belirteyim; küçük veya büyük makam sahiplerinde bu sendrom görülür diye toptancı bir yaklaşım kesinlikle doğru değil; ancak, çok görülen bir sendrom olduğu da bir gerçektir.
Bu yazıyı niye yazdığımı merak edenler olabilir. İnanın, yaşanan bazı olumsuzlukları görünce dayanamıyor ve içimi dökme ihtiyacı istiyorum.