Ümmet ve birey olma bilinci
"29 Ekim" mesajında TRT Haber kanalı haber sunucusu haber bültenin sonunda hazırlanan haber bülteninin dışında söylediği;
"Bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini, Cumhuriyet aydınlığını ilmini armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve tüm şehitlerimizi sevgi ve saygı ile anarken. Cumhuriyeti zihninde ve kalbi yaşatan bu büyük devlet büyük millet, Atatürk'ün kurduğu büyük Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun." sözleri gündem oluşturmuştu.
Bu konuyu yazıma almamın amacı haber sunucusuna yönelik olmayıp Müslüman çocuklarını "ümmet olma şuurundan uzaklaştırmak" isteyen zihni sapkınlığa karşı ümmetin evlatlarını uyarmak içindir.
Eğer, bir insan ümmet olmanın ne olduğunun şuurunda olabilse "Ümmet olma ile birey olma" kavramlarını birlikte kullanmaz, kullanamaz!
"Ümmet ile birey olma" nasıl birlikte kullanılır anlamak mümkün değil; çünkü, ümmet bir topluluk, toplulukta bireylerden oluşur.
Her ümmet aynı zamanda bir bireydir.
Aslında, bu zihniyetin bu kavramları neden birlikte kullandığı ve maksatlarının ne olduğunu gayet iyi biliyorum.
Bir insan hele hele kendini bir şey zanneden insan bir yargıda bulunurken kullandığı söz ve kavramların ne olduğunu iyi bilmeli bilmiyorsa öğrenip öyle kullanmalı.
-Ümmet nedir?
Sözlükteki karşılığı, bir peygambere inanan insanlar topluluğu olmakla birlikte ümmet; Hz.Muhammed(s.a.v.)'e tabi olan Müslüman topluluğudur.
Bir insan Hz.Muhammed(s.a.v.)'e ümmet olmanın ne ifade ettiğinin azıcık şuurunda olsa ümmet olmayı birey olmaya tercih etmenin hezeyanı içinde olamaz!
İmam-ı Rabbanî Hazretleri;
"Ahirette azaplardan kurtulmak, ancak Muhammed(as)'a tabi olmaya bağlıdır. O'nun ümmeti olan Müslümanlar, O'na tâbi oldukları için bütün insanların hayırlısı ve en iyileri oldu. Cennet'e gireceklerin çoğu bunlar oldu ve Cennet'e herkesten önce gireceklerdir." buyurmaktadır.
Peygamber Efendimiz(s.a.v.)'e ümmet olamamak felaketlerin en büyüğü olup ümmeti olmak ebedi kurtuluşun tek seçeneğidir.
-Sunucu kadında azıcık ümmet olma şuuru olsa "…bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini armağan etti…" diyebilir miydi?
Bırakınız demeyi aklının ucundan geçirmesi bile içini titretir; derin derin düşünmesine sebep olurdu.
Bu dünyada anlayamayanlar toprağın altına girince anlayacaklar amma iş işten geçecek, pişmanlık fayda vermeyecek!
Allah(c.c.) ümmet olmanın şuuru içinde olan kullarından eylesin; hele hele sunucu kadın gibi şuursuzca söz söyleme gafleti içinde olanlardan eylemesin!
Be kadın, "29 Ekim" mesajını verirken ümmet olmayı karıştırmak zorunda değilsin ki, karıştırmadan mesajını paylaş!
Bu zihniyetin birey olmaktan kasıtları özgürlükse en büyük özgürlük Allah(cc) ve Resulü Muhammet(as) tabi olmakla gerçekleşir.
Hiçbir birey çevresinden kendini soyutlayarak kendi kendine bir yaşam alanı oluşturamadığı gibi düşünce alanı da oluşturamaz; bu mümkün değildir!
Birey olduğunun farkına varan insan hiçbir şey olmadığının olgunluğuna yaşamaya başlar ki, bu da akıllı bireyin en belirgin özelliğidir.
Akıllı insan ümmet olmanın şuurunda olan insandır!
Kendini birey olarak tanımlayan bir kişi Allah(cc) ve Resulü Hz. Muhammed(as)'ı tanımanın bilincinde değilse akıllı değildir.
Şunu en içten duygularla ifade ediyorum:
Hiçbir insanın ümmet olma şuurundan uzak ebedi cehenneme götürecek bir zihni karmaşıklığın içinde olmasını arzu etmiyor ve bu duygularla aklınızı başınıza almanız için çağrıda bulunuyorum.
İnanın, ümmet olmanın fazileti ve önemini burada anlatmaya kalksam kelimeler kifayetsiz kalır.
Haklı olduğumu görmek istiyorsanız birazcık araştırma yetecektir.