YKS’ de Geleceği Seçebilmek-2
YKS' de Geleceği Seçebilmek-2
M. Emin Karabacak
Herkes Üstün Dökmen ve bizim kadar şanslı olmayabilir. Bizim zamanımızda şimdiki gibi meslekleri tanıyacak kadar imkân yoktu. Mesleklerin çoğunu tanımadığımız gibi çoğunun da adını dahi bilmezdik. Çevremizden duyduklarımıza göre ya da puanımız boşa gitmesin diye her bölümden yazmaya çalışırdık.
"…Prof Dr. Üstün Dökmen, 1954 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. 1971 yılında Ankara Cumhuriyet Lisesi'ni bitirdi. Sosyal Bilimlere ilgi duyuyordu, ancak öncelikle Hacettepe Üniversitesi Fizik Bölümü'ne kaydoldu. Üçüncü sınıfa gelince fiziğin kişiliğine uygun olmadığını fark etti. Yeniden üniversite sınavlarına girerek Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü'ne geçti. Bu bölümden mezun oldu ve aynı bölümde Uygulamalı Psikoloji (Klinik Psikoloji) alanında master yaptı…"
Yine bizim zamanımızda tercihler şimdiki gibi sınav sonuçlarına göre değil; sınavlardan önce yapılıp verilirdi. Tercihlerimize her fakülteden bildiğimizi zannettiğimiz bölümlerden yazmaya çalışırdık. Bunların içinde ilahiyat, edebiyat, tarih, coğrafya, sınıf öğretmenlikleriyle beraber bir de Psikolojik Danışma ve Rehberlik yazdım.
Yazmasına yazdım da Psikolojik Danışma ve Rehberliğin ne anlama geldiğini, ne iş yaptığını ya da ne iş yapmadığını bilmeden yazdım. Daha doğrusu hakkında en küçük bir bilgim yoktu.
Diğerlerini okullardaki öğretmenlerden ya da sosyal çevreden az çok bilebiliyorduk. Sonuç açıklandı ve kendimizi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü'nde bulduk. Neyse hayırlı olsun dedik; kaydımızı yaptırdık ve başladık okumaya. Sınıf arkadaşlarımızın huzursuz olduğunu görmeye başladım. Meğer bizim bölüm pek bilinmeyen bir meslekmiş.
Zamanla ilköğretimin zorunlu hale gelmesi, meslek seçiminin önem kazanması, insanların kişisel gelişimine önem verilmesi, öğrenci problemlerinin çözümü için uzmana ihtiyaç duyulması bizim bölümü bir anda aranan bir meslek haline getirdi.
Göreve başladıktan sonra bu mesleğin kişiliğime, karakterime ve mizacıma uygun bir meslek olduğunu gördüm. Ama bu herkesin mutlu olabileceğini de göstermez. Bu meslekte, kişiliklerine uygun olmadığı için mutsuz olan arkadaşların da olduğunu unutmamak gerekir. Önemli olan bilinçli tercih adı altında bilinçli meslek seçebilmektir.
Bilinçsiz tercihlerin sebeplerinin başında; aile beklentilerinin farklı olması, uygun yönlendirmelerin yapılamaması, kişinin kendini tam tanımaması ve meslekler hakkında yeterince bilgi sahibi olmamasını sayabiliriz.
Meslek Seçmeden Önce Tanımanız Gerekenler
Meslek seçmeden önce kendinizi tanıyınız. Kişiliğinizi, karakterinizi ve mizacınızı gerçek manada tanıyınız.
İlgi ve yeteneğinizi tanıyınız. Bunun için de okul rehber öğretmenleri tarafından yapılan "Akademik Benlik Kavramı Ölçeği ile Kendini Değerlendirme Envanteri" gibi test sonuçlarından yararlanabilirsiniz
Psikolojik yapınızı tanıyınız. Seçilecek mesleğin sizin psikolojik yapınıza ve beklentinize (ben ne istiyorum?) uygun olup olmadığına bakmalısınız.
Meslek seçerken de şu soruları (bu soruları çoğalta da bilirsiniz) kendi kendinize sorun ve cevabını bulmaya çalışınız.
— Kendimi 10 yıl sonra nerde görmek istiyorum?
—Seçeceğim mesleğin çalışma şartları nasıl?
—Bir şirkette mi yoksa serbest mi çalışmayı seviyorum?
—Masa başı mı yoksa açık alanda mı çalışmayı seviyorum?
—Şehirde mi yoksa köy-kasabada mı yaşamak istiyorum?
—Devlet işinde mi yoksa özel sektörde mi çalışmak istiyorum?
—Seyahat etmeyi seviyor muyum?
—Sağlık ve kişilik yapım, bu meslek için uygun mu?
—Yalnız mı, grupla mı çalışmayı seviyorum?
—İnsanlarla rahat iletişim kurabiliyor muyum?
Sonuç olarak; tercihler yapılmadan önce idealinizdeki meslekler ve üniversiteler hakkında bilgi sahibi olmalısınız. Bu konuda yayınlanmış kitaplardan yararlanabileceğiniz gibi internetten de yararlanabilirsiniz. Bunun yanında seçmek istediğiniz meslek hakkında okuyan üniversite öğrencilerinden ve bu mesleği yapan kişilerden de bilgi alabilirsiniz.
SINAVI KAZANAN ÖĞRENCİLERİZE BİLİNÇLİ BİR TERCİH YAPMALARI VE GÖNÜLERİNDEN GEÇEN YERLERE HAYIRLISI İLE YERLEŞMELERİ DİLEĞİMLE...