TERCİHİMİZ NE OLMALI
Ali Dutal
Yarın, ülke olarak cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birini belki de en önemlisini yapacağız. Bütün temennimiz bu seçimin ülkemiz, insanımız ve Tüm İslam âlemi için hayırlara vesile olmasıdır.
Milletvekili genel seçimlerinde gördüğümüz coşku, heyecan olmasa da propagandası ve söylemleriyle çok ilginç bir seçim süreci yaşadık.
Seçmenin büyük çoğunluğu tercihini tarafı olduğu partinin görüşlerine uygun olarak belirlerken en dikkat çekici olanı; partileri "evet" kullanılması yönünde tavır alırken ve "evet" çıkması yönünde çalışma yaparken ülkücü kesimin azımsanmayacak oranda "hayır" verme eğilimde olmasıdır.
Ülkücü anlayışta lider, teşkilat ve doktrin vazgeçilmez unsurların başında gelmesine rağmen ülkücü ve milliyetçilerin neden liderlerinin hilafına "hayır" eğiliminde oldukları üzerinde ciddi ciddi durulmalıdır.
Referandumun sonucu ne olursa olsun bu durumun siyasi, psikolojik ve sosyal nedenleri iyi araştırılıp ülkücü kesimin kaygıları dikkate alınmalı; tavanda sağlanan birliktelik tabana da yayılmalıdır. Ülkemizin birlik beraberliğe ihtiyacı olduğu bugünlerde ülkücüler yok sayılmamalı, en önemlisi kırılmamalıdır.
Ülkücüler, "15 Temmuz Darbe" girişimine karşı kendilerine yakışan reaksiyonu ortaya koymuş, halkımızın haklı övgüsüne mazhar olmuşlardır.
Prensibim gereği, yazılarımda siyasilerle ilgili değerlendirmelere yer vermiyor; daha çok dünyaya bakışım çerçevesinde düşüncelerimi paylaşmaya çalışıyorum. Ülkemizin içinde bulunduğu sıkıntılı dönemlerdeki söylem ve davranışlarıyla, muhafazakar kesimin takdirini kazanan Sayın Devlet BAHÇELİ'ye ayrı bir güven duyuyorum.
En doğrusunu Hz. Allah(cc) bilmekle birlikte şahsi görüşüm; siyasi ikbal uğruna Devlet BAHÇELİ'nin ülkemizin aleyhine olacak hiçbir planın içinde olacağını düşünmüyorum. Coğrafyamız ve ülkemiz üzerinde büyük oyunların oynandığı, içeriden ve dışarıdan farklı şekillerde emperyalist saldırılara maruz kaldığı bu günlerde, Sayın Erdoğan'la Sayın Bahçeli'nin ortak bir irade ile güç birliği yapması, birlikte hareket etmesi ülkemizin ve coğrafyamızın geleceği açısından çok çok önemlidir.
-Haddim olmayarak özellikle milliyetçilere ve ülkücülere sesleniyorum!
Her türlü kaygınızı, hükümetin bazı uygulamalarından kaynaklı rahatsızlığınızı; Sayın Bahçeli'ye olan tepkinizi anlıyorum, haklı da olabilirsiniz; ancak, gün kırgınlıkların, dargınlıkların bir kenara bırakılma günüdür!
Ülkücülerin düsturu haline gelen "SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR" sözünün hayata geçirilmesinin en önemli zamanını yaşıyoruz. Ayrıca, yeni sisteme geçilmesi ülkücülerin aktif olarak yönetime katılmasını da sağlayacaktır; en azından ben böyle umut ediyorum.
Toplumsal ve kurumsal barışın, huzurun sağlanmasında ülkücülere her zamankinden çok bugün ihtiyaç vardır. Şu "TEK ADAM" korkutmalarına çok takılmamak gerek; Sultan Süleyman'a (as) kalmayan dünya hangi faniye kalır ki!
Sonuç olarak; her şeyi Yüce Rabb'im bilir. Yüce Rabb'im ülkemiz, insanımız ve tüm Müslümanlar için en iyisi, en hayırlısı neyse onu nasip etsin; esas olan budur. Biz de tercihlerimizi bu minval üzerine yapmalıyız. Çünkü, yapmış olduğumuz tüm tercihlerimiz bu anlayış içerisinde olmazsa bunun sorumluluğunu da hesaba katmak durumundayız.
Ben, her türlü tercihimi yanılma ihtimalim olsa bile sadece ve sadece Hz. Allah'ın(cc) rızası için yapmaya çalışıyorum. Biliyorum söylenecek çok söz var; artık çok sözün söylenmesi yerine ülkemizin, insanımızın ve tüm İslam dünyasının geleceği için Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine "EVET" demenin doğru tercih olduğuna inanıyor; her türlü sonuca da saygı duyuyorum.
Yüce Rabb'im, ülkemiz, insanımız ve tüm Müslümanların üzerinden yardımını eksik etmesin. O'nun yardımına çok çok muhtacız.
Selam ve saygılar.