DİZİMİZE VURMADAN!



Çocuk yetiştirmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz, hele ki amacınız bu topluma saygılı, sevgili, bilinçli bir birey yetiştirmekse işiniz daha da zor, farkındayım. "Aman canım çocuk değil mi bir şekilde büyüyor işte, zamanla öğrenir,ne yapalım biz zor büyüdük onlar rahat etsin, biz yaşayamadık onlar yaşasın" gibi düşüncelerle dolu insanların arasında, erdemli ve ahlaklı çocuklar yetiştirmek gerçekten gittikçe zorlaşıyor. Eskiden ağaç yaşken eğilir derlerdi, şimdi ise ileride öğrenir büyüyünce yapar gibi cümleler kuruluyor. Oysa küçükken öğrenilmeyen, içselleştirilmeyen hiçbir şey büyüyünce kendiliğinden olmuyor. Küçük bir sorun gibi görünse de maalesef tüm toplumu ilgilendiren büyük bir problem bu…Küçük birkaç örnekle konuyu açıklamaya çalışayım,belki birazcık düşünmemize vesile olur.
Bir toplu taşıma aracında yol boyunca yüksek sesle telefon konuşması yapan bir üniversite öğrencisini , sonunda dayanamayan bir yolcu uyarıyor,netice ne oluyor dersiniz? Genç kız hiç istifini bozmadan konuşmaya devam ediyor, sesini biraz alçaltmış olması yetiyor ona, ama yine tüm yolcular onun telefon sohbetine şahit olmaya devam ediyor. Basit bir şey gibi gelmiş olabilir size, eğer öyleyse zaten sorun baştan büyük demektir. Bu genç kız üniversite okuyor, konuşmasından anlıyoruz, ancak bu genç kız toplu bir ortamda yüksek sesle konuşulmayacağını bilmiyor- aslında biliyor- bir yerlerden duymuştur, en azından sürekli yapılan anonslardan bunun doğru bir şey olmadığını anlamış olmalı ancak bunu umursamıyor, çünkü diğer insanlara saygı duymayı,nezaketi,özel sohbetin genel bir ortamda yapılmaması gerektiğini hiç içselleştirmemiş. İşin kötüsü, yapılan uyarıda en ufak bir rahatsızlık duymaması, yüzünün kızarmaması, mahcup olmamasıdır,işte bu büyük bir sorundur.

İlçemizde liseleri geçtim, artık ortaokul öğrencilerinin bile elinde sigarayla çarşının ortasında dolaştıklarını görüyoruz.(ağızlarındaki küfürleri saymıyorum bile!) Sigara içmeleri elbette büyük bir sorun ama burada daha büyük bir sorun var gözden kaçan, bu çocuklar kimseden çekinmiyorlar, kimseden utanmıyorlar. Asıl sorun işte bu dostlarım. Yanlış anlaşılmasın, ben baskı kuralım ,çocukları kamplara alalım,sürekli kontrol edelim gibi bir şey söylemiyorum. Aksine çocuklarımız özgür olmalılar, tercihlerini kendileri yapmalılar ve asla baskılarla karşılaşmamalı baskılara karşı da dik durmayı öğrenmeliler. Benim anlatmak istediğim şu; çocuklarımıza diğer insanlara saygı duymayı, sevgiyi, nezaketi, alçak gönüllülüğü,hoşgörüyü,doğayı ve hayvanları sevip onlara saygı duymayı öğretmek zorundayız. Baskı kurmadan, zorlamadan hem modern bir insan olmayı hem de geleneklerimize bağlı kalmayı öğretmek zorundayız.

İşin kolayına kaçıp "okula gönderiyoruz orada kapıyor bunları" diyemezsiniz. Bu hem öğretmenlerimize hem de çocuklarımıza büyük bir haksızlık olur. Siz anne babalar kendiniz eğer diğer insanları sevmeyi , saygı duymayı, merhameti, arkadaşlığı,dostluğu evde uygulamalı olarak çocuklarınıza öğretmezseniz, okulun ve öğretmenlerin yapacağı çok bir şey maalesef yoktur. Öğretmenlerimiz bu konuda  en dertli ve en çaresiz kesimdir. Bir dokunup bin ah işitiyoruz. Çocuğunun okuldaki durumunu hiç merak etmeyen ailelerin en küçük bir olayda öğretmeni suçlayıcı tavırlarla müdürlere koşması, tüm uyarıları dinleyen ailelerin "benim çocuğum yapmaz arkadaşlarına uyuyor" bahanesi ve her şeyi bildiği halde hiçbir çaba harcamayıp yıl sonunda "falanca öğretmen taktı bizimkine düşük not vermiş" gibi öğretmenleri suçlaması,hiçbir eleştiriyi kabul etmeyip "benim çocuğum bir melek" anlayışı karşısında bezgin ve çaresiz kalan öğretmenlerde "çocuğunuz çok zeki ama çalışmıyor" diyerek beyhude çabalardan vazgeçmiş olması… Eğitim sistemimizin neredeyse çökmüş olması ve bir çok sebeple maalesef öğretmenine, arkadaşlarına saygısız bireyler yetişiyor. Sanmayın ki bu çocuklar ileri de siz ana babalarına hayırlı evlatlar olacaklar. Büyüdükçe daha da hırçın daha da sevgisiz, saygısız, merhametsiz, bireyler olacaklar ve böyle çocuklar sanmayın ki siz yaşlandığınız da size saygı duyup sevgiyle sizinle ilgilenecekler. Toplumun başına sardığımız her saygısız- sevgisiz- merhametsiz -nezaketsiz çocuk er geç son darbeyi onu yetiştiren ebeveynlerine vuracaktır. 

Bu yüzden başkalarını suçlamayı bırakıp, çocuklarımıza saygıyı- sevgiyi- nezaketi -merhameti evde öğretmeye başlayalım. Yoksa çok dizimize vuracağız…

Filiz KILINÇEL

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar