HER CANLI İNSANA BİR EMANET


​"İçimizdeki putlar yıkılmadıkça, ne merhamet insanı,ne de ahlaklı toplum oluşabilir?"

Merhametli insan olursa, toplumda merhametli olur. Atalarımız "üzüm üzüme baka baka kararır" demişler. Kız anaya, oğulda babanın ne yaptığına bakar. Onlarda gördüklerini yaparlar. Okulda konuşulan ve camilerde söylenenlerle ne insanı düzelir ne de toplumu istenilen şekilde oluşturur. Oralar, onlara bilgiyi öğretir, yine de evde gördüklerini çocuklar yapar. Buna örnek Güney doğudaki çocuklara bu yaptıklarını okullar ve camiler de mi öğreniyorlar? Aile önemlidir.

Canlılar konusunda da bencil ve egoist davranmakta yarışmaktayız. Özellikle küçük yerleşim yerlerinde, köpekler ve çocuklar yüzünden birbirleriyle kavga yapmalar eksik olmuyor. Köpeğimize verdiğimiz yiyecekten ve sudan hariçten gelen köpeğe de yemek ve sudan versek ne güzel hayır işlemiş oluruz. Çocuğuna dışarıda bir şey veren anne yanındaki arkadaşını da verse ne güzel sevap işler.Ülkede kin ve düşmanlık niye diye soranlar, cevabını siyasetçilerde bile bulabilirler. Onlarda kendisine rey vermeyen yerleri ve insanları dışlayıp devleti babalarından kalan miras gibi kullanıyorlar.

Bahar aylarının yavaş yavaş güzellikleri geliyor. Baharın güzelliklerini görebilmek için canlılar gibi insanlar da bu güzellikleri görmek isteyeceklerdir. Buaylarda gençler bana niye yan baktın deyip bir ceviz kabuğunu doldurmayacak şeyler yüzünden kavgalar oluyor. Yaralama ve ölümle sonuçlanan olayları meydana geliyor.

Çocuklar çok hareketlidir. Bu enerjilerini boşaltma konusunda yetişkinler rehber olması gerekir. Bazı ana-babalar çocuklarının yanlışlarını uyaran yetişkinlere sert tepki gösteriyor.Bu sebepten Rehber yol gösteren sorumluluk sahibi yetişkinler bu nedenle uzak duruyorlar. Çocuklar büyüklere karşı terbiye yönünden eksik yetişiyor. Bazı büyüklerde en ufak çocuk gürültüsünü haddinden fazla büyüterek çocuklara kaba davranıyor. Toplumun adetleri ve inançları doğrultusunda her canlıya ve çocuklara merhamet göstermemiz vicdanımızı sağlıklı geliştirecektir.

Demek istiyorum ki, gözlerimizin nuru gönüllerimizin süruru baharınyeşillikleri her tarafımızı sarıp sarmalamaya az kaldı. Yeşillik insanlar için vaz geçilmez olmasaydı, Kuranda sıkça söz konusu edilmezdi.Şimdiden kendimizi bunlara alıştıralım.Kuranda Nisa 75" Size ne oluyor ki, Allah yolunda zayıf erkekler, kadınlar ve çocuklar… Uğrunda savaşmıyorsunuz? Bu ayetti dikkate aldığımız zamansahipsiz hayvanlara sahip çıkmamak, zalime karşı çıkamamak anlamı çıkmıyormu? Dini eserlerde ulemanın dikkat çekti husus, hayvan ve kâfirler hakkında çok dikkat edilmesini söylemişlerdir. Hayvanlar ağzı yok dili yok, bize emanettir. Nisa 45'te" Kimde bir mümini kasten öldürürse cezası içindeebedi kalacağı cehennem lanet onadır…" buyruluyor. Sahipsiz hayvanları diri diri yakmalar, olmadık eziyetleri bereket versin ekranlar sayesinde görme şansımız oluyor.Peygamberimiz "bir sohbetinde "Allah'ın peygamberlerinden biri dinlenmek için bir ardıç ağacının altına oturdu. Orada bulunan karıncalardan birisi onu ısırdı. Peygamberlerden biri "Bir ardıç ağacının altına oturdu. Peygamberi karıncalardan birisi ısırdı." Canı yanana peygamber "Ümmetine bütün karıncaların yuvası dağıtılsın, yıkılsın, diye emretti." Allah peygamberini uyardı, "Bir ısırık için bir ümmeti mi yok etmek mi istiyorsun?" Bu emir üzerine peygamber kararından vaz geçti. 

Peygamberimiz " Yavrusunu emzirenköpek rahatsız olmasın diye, ordusunun yol güzergâhını değiştirmiştir. Ağacın dalına dolanan ceketin kolunu kurtarmak için dalı değil, ceketin kolunun kesilmesine fetva verilen dinin mensuplarıyız. Kuranda karıncalarda söz eden Nemli süresi vardır. Karıncanın uyarısını dikkate alan Süleyman aleyhi selam gibi bizlerde canlılara karşı hassas olmalıyız.Peygamberimiz" Harpler de bile yaşlıları, çocukları, ekili alanları, hayvanları ve ağaçların korunmasını komutanlarına emretmiştir.

Köpeğin birisine sormuşlar" Günde kaç tane taş yersin." Köpek cevap vermiş, günde kaç tane iyi aile çocuğuyla karşılaşacağıma(!) bağlı demiş. Çocuklarımızı köpeklerden korumak istiyorsak, onlara köpeklerden korkmayı değil, sevmeyi öğretelim. Birköpek havladığı zaman elimize taş alıp atmayı değil, öncelikle sevgimizi göstermeye çalışırsak, köpek sevildiğini anlayacak, oda busevgiyi karşılıksız bırakmayacaktır.
Bazı ilmihal kitapları köpeklerle ilgili olumsuz bilgiler vardır. Bu bilgiler sahih kaynaklara dayanmamaktadır. Köpek olumsuz olsaydı, insanların ilk evcilleştirdiği hayvan köpek olur muydu? Ashabı KEYF birlikte arkadaşlık eden köpekten Kuranda söz edilir. Bir insan tehlikeye girse, arkadaşları terk etse bile, köpek sahibini terk etmeyecektir. Bir Batılı Milletimizden söz ederken" Dindarlıkta birazda ileri giderler, hayvanlara ve cansız mahlûkata bile merhametli davranırlar "der.Bize ne oldu ki, ne hayvanlara ne de insanlara karşı acıma duygumuz yok oldu. Peygamberimiz merhametsiz bir adama valilik görevini vermemiştir. Hz. Ömer de merhametsiz olduğuna kani olduğu adama "kadılık" görevini vermemiştir. Zalimler çevremizde çoğalmaktadır.Bütün canlılar Allah'a ibadet eder. Dinimiz,ihtiyaçtan fazla av avlanması yasaklamıştır. Kurban keserken bile hayvana naif davranılmasını emreder. Kuş yuvalarına, yumurtalara ve civcivlerine zarar verilmesi günah ve çirkindir. Hatta yeni doğurmuş bir hayvanın sütünü sağarkenyavrusunun içeceği sütü bırakmalıyız. Yavrunun hakkına tecavüz etmemeliyiz.Hayvanları ve köpekleri dövüştürmek günahtır. İnsanların yaşama hakkı olduğu kadar hayvanlarında yaşama hakkı vardır. Allah hayvanları insanları eğlendirsindiye yaratmadı.

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar