BUYURUN CENAZE NAMAZINA
Bir umutla bekliyorduk son yılın nüfus sayımını… İlçemize gelen öğretmenler sayesinde çoğalmaktan ziyade, en azından geçen yılla eş bir rakam çıkar diye umut ediyorduk. Yaşayan bilir diyoruz ya, aslında boş bir umut olduğunu da içten içe biliyorduk. Yine de insanoğluyuz, umutsuz yaşanmıyor. Kayıplarımızı gelen öğretmenlerle karşılayıp, hiç olmazsa geçen yılla aynı sayıyı tuttura bilir miyiz diye umutlanmıştık. Köylerimize yolu düşenler, çarşının içinden Cuma günü bir kez olsun geçenler durumun farkındadır elbet ki bizler burada yaşayan, her gün çarşıda olan insanlar olarak hem farkındayız hem de bas bas bağırıyoruz "eriyoruz" diye…
2014 yılı nüfus bilgileri açıklanınca, gelen öğretmenlere rağmen gidenlerin sayısının fazla olması ve bu gidişe bir dur diyecek kimsenin olmayışı yine içimizi daralttı. 2013 yılında 28152 olan nüfusumuz 2014 yılında maalesef 27457 ye gerilemiş. Yani 695 kayıp… Aradaki farkın binleri bulmayışının tek sebebi ise bu yıl ilçemize gelen öğretmenler, onları da çıkarsak sanırım binlere yaklaşırız.
Bir zamanların sanayi merkezi olan, Cuma pazarıyla ünlü, çevre ilçelerden akın akın sırf Cuma pazarı için gelen onca insan nereye gitti? Genç nüfus neden Bozkır'dan kaçıyor? Gidenler neden geri gelmiyor diye oturup düşünme zamanı çoktan geçmiş gibi görünüyor. Siyaseti oğluma- kızıma- yeğenime- akrabama iş bulmak zanneden, işe yerleştirmek zanneden siyasetçi kafalar Bozkır'ı bu hale getirdi. Üç beş günlük bir mevzu değil bu, yıllardır hep aynı türküleri okuduk, kimse Bozkır nasıl kurtulur demedi ama, eline fırsat geçince "bizim oğlanı bir yerleştirelim, bizim kıza bir iş bulalım" dan öteye siyaset yapılamadı. Konuşmaya gelince mangalda kül bırakmayanların, koltuk uğruna masaya yumruk vuramayışlarının eseridir bu sayı… Aklı başında, okumuş, görmüş geçirmiş, cesaretli , yürekli insanları çeşitli entrikalarla siyasetten soğutup, hatta Bozkır'a küstürüp, elini eteğini çektirinceye kadar uğraşıp, sözünden çıkmayacak kişilerle siyaset yapmaya çalışanların eseridir bu nüfus…Ahırlıyı Yalıhüyük'ü siyaset uğrana ilçe yapıp, Avdan'ı , Akkise'yi elimizden alanların eseridir bu sayı…" Küçük olsun benim olsun" mantığıyla işgüzarlık yapanların eseridir bu sayı… Yayla yollarını yaptıramayan, bu yüzden Yörüklerin gelmesine mani olanların eseridir bu sayı… Kurumlar tek tek giderken "ülke politikası bu ne yapalım" deyip sessiz kalanların ve aynı kurumun komşu ilçelere gitmesine ses çıkaramayanların eseridir bu sayı… Bir iki üç beş kişi değil aslında sorumlu, tüm bu olanlar yaşanırken seyirci kalan hepimizin eseridir bu sayı…
Hiç kimse kusura bakmasın ama hepimizin birlikte yarattığı bir eserdir bu sayı… Kimseyi suçlamaya, suçu başkasına atmaya hiç hakkımız yok, çünkü hepimiz el birliğiyle bitirdik Bozkır'ı… Şimdi buyurun cenaze namazına…
Filiz Kılınçel
