​İSTANBUL


Geçen hafta sonu kadim kültürümüzün payitahtı İstanbul'u gezmek nasip oldu.  İstanbul bir gün veya geceye sığacak yer değil. Tarihi yarımada, Eminönü, Fatih ve Üsküdar hepsi kültürlere ev sahipliği yapmış mekânlar. Herkes bu şehirde kendinden bir unsur buluyor.  O yüzden kalabalık, Galata kulesinden bakınca insanlar karınca misali görünüyor. İnsan küçüklüğünün farkına varıyor.

   Gezide ilk rota Sultanahmet Camiiydi. Nam-ı diğer Mavi Camii. Doğunun ve Batının hayranı olduğu yer. Özellikle yazın insan selinden mekânı dinlemeye fırsatı olmuyor.  Mekânın manası şu: Nereye gidersen git Rabbinden ötesi yok. Sonraki durağım Ayasofya.  Camiye çevrilme sonrası gidip görmeyi hedeflediğim yerlerden biriydi.  Nasip oldu. İnsanların bir vakit namaz için bir saat sıra beklediği yerlerden.  Mahşeri bir kalabalık var. Her milletten insan. Ama bu ilgiyle yakın gelecekte Ayasofya tadilata girer zannımca. Bu arada göze takılanlar. Her tarafta insanlar ibadet ederken diğer tarafta bağırıp çağıranlar. Lavaboları çok temiz ama sayı olarak yetersiz.                                                        

   Günümüz medeniyetinin, kadim kültürümüzden uzaklaştığı söylenir. Kimi yerde haklı bir eleştiridir. Ama Taksim ve Çamlıca camileri mimari anlamda Cumhuriyet tarihinin en güzel örneklerindendir. Bu listenin öncüsü Ankara Kocatepe Camisi. Siyasi çekişmelere konu olsa da hepsini yaptıranlardan Allah razı olsun.  Nice ve daha güzel eserler bizlere layık.                                                                                    

                                                   PSİKOLOG        

        Ülkemizde kitapları okunan ve bilinen bir akademisyen son zamanda "başörtülü psikolog" meselesini yeniden gündeme getirdi. Hatta öğretmenleri de gündeme getirdi. Tarafsız olamazlar dedi. Kendi görüşüdür. Biz gelelim sahada böyle bir sorun var mı? Onu değerlendirelim. İlçemde yani Seydişehir'de böyle bir sorun var mı? Yok. Biri Bozkırlı diğeri Seydişehirli iki özel psikolog biliyorum. İkisi de işlerini iyi yapan insanlar. Çevrelerinde saygı duyulan, bilinen ve tanınan insanlar. Bireyler durumları ve ihtiyaçlarına göre bir istediğine gidip hizmet alıyor. Ayrıca çalıştığım okullarda "başörtülü psikolog " tarafsız olamaz olgusuyla karşılaşmadım. Herkes kendi becerisince işini iyi yapmaya çalışıyor. Bir bilim adamının böyle bir yaklaşıma gitmesi etik değil. İşin içine öğretmenler de katılıyor. Bu defa saha genişliyor. Bu şekilde konuşan birileri olunca insanın içi bulanıyor.                              Bundan sonrası şahsi düşüncem olmakla beraber yazmak isterim. Anadolu insanı insanın kılık, kıyafeti vb. meselelerden yargılama işini çoktan bıraktı. O iş halloldu. Birileri bu meseleyi tekrar ısıtıyorsa ya gündeme gelmek içindir ya da tarafını belli etmek için. Eğer gündeme gelmek istiyorsa reklamın iyisi kötüsü olmaz diyorsa bu konuda en son oyun oynanacak yer milletin aklı ve vicdanı. Hz. İbrahim'in ateşine su taşıyan karınca misali tarafını belli etmek istiyorsa –ki kanaatim o yönde- tarafsızlık türküsü çağırmaya hiç gerek yok.  Bu noktada siyasi cenahın biri onlar gelirse size böyle yapacaklar diye korkutuyor. Ne kadar haklılar Allah bilir.. Diğer tarafın da halka şu mesajı net vermesi lazım.  "Fikri onu bağlar. Biz onunla aynı tarafta ve fikirde değiliz. " İşin doğrusu da bu.

Selam ve dua ile.

Mustafa AK

Seydişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi Tarih Öğretmeni

mstfknyali@gmail.com

       

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar