KADINLARA ÖZEL VAGON UYGULAMASI
Ali Dutal
Olay Bursa İnternet Gazetesi tarafından başlatılan "Bursa'da Kadınlara Özel Vagon Uygulaması" ile ilgili anketi çalışmasını bir süredir sosyal medyada takip ediyorum.
Ankette, Bursa'da başlatılan "Kadınlara Özel Vagon" uygulamasını destekliyor musunuz, sorusu sorulmaktadır.
En son baktığımda ankete katılanların sayısı 2877000 kişidir. Katılanların yüzde 35'i (1006528 kişi) EVET; yüzde 64,47'si (1854781 kişi) HAYIR; yüzde 0,55'si (15685 kişi) KARARSIZIM yönünde tercihini yapmıştır.
Oylama devam etmekte olup sonuçlar sürekli "HAYIR" yönünde değişmektedir.
Bu sonuçlar beni hayal kırıklığına uğrattı diyeceğim de diyemiyorum; çünkü, bu oylama "VAGON" oylamasından çok ideoloji temelli bir oylamadır.
-Bu uygulama sadece "Kadınlara Özel Vagon" uygulaması olsaydı "EVET" ile "HAYIR" sonuçları arasında bu kadar fark olur muydu?
-Olmadığı gibi oylanması bile abesle iştigal olurdu!
Büyük şehirlerimizde belli saatlerde toplu taşıma araçları hınca hınç dolmakta ve yolculuk herkes için özellikle de kadınlar için eziyete dönüşmektedir. Ayrıca, bazı hoş olmayan durumlara da yol açmaktadır.
-Kim, bu ortam içinde karısının, kızının, anasının hatta kendisinin yolculuk yapmasını isteyebilir?
Normal şartlarda kimse istemez; kişinin istemesi için aklından zoru olması gerek!
Kaldı ki İsrail, ABD, İsveç, Ukrayna, Japonya, Hindistan ve Mısır gibi dünyanın bir çok ülkesinde buna benzer uygulamalar bulunmaktadır.
2005 yılında Tokyo'da kadınlara yönelik tacizler artınca, kadınlara ait vagonlar devreye sokulmuştur.
-O zaman, neden oylamaya katılan 2,8 milyon kişiden 1,8 milyonu "Kadınlara Özel Vagon" uygulamasında "hayır" tercihinde bulunuyor?
Belli kesimlerin "Kadınlara Özel Vagon" uygulamasını İslami referanslı bir uygulama olarak gördükleri için "HAYIR" yönünde tercihte bulunduğu gerçeğini hepimiz iyi biliyoruz.
Burada, üzerinde durulması gereken esas mesele; yüzde 99'nun kendisini Müslüman tanımladığı halkımızın çok önemli bir kısmının mantıklı, makul bir tercihi bile İslami buldukları için karşı olmalarıdır.
-Gelin hep beraber bu vahim duruma nasıl geldiğimizi çok değil azıcık düşünelim!
İnanın, bu durumu suçlu aramak veya birilerini suçlamak maksadıyla dile getirmiyorum.
Benim derdim; insanımızın İslami yönden içine düştüğü hazin duruma dikkat çekmek karınca kararınca çözüme yönelik az da olsa katkıda bulunabilmektir.
İslami referanslı uygulamalardan rahatsız olan bir arkadaşıma; "Kadınlara Özel Vagon" uygulaması ile ilgili tercihinin ne olabileceğini, sordum. O da "HAYIR" cevabı verebileceğini, söyledi.
Böyle bir uygulamanın çok makul olduğunu, İslami bir referans içermese kesinlikle "EVET" diyeceğini söyledim ve doğrudur, dedi.
Nedeni açık olsa da bu durumun insanımız için açıklaması; psiko-sosyal bir travmadır. Bu travmanın nedenleri psikologlar ve sosyal bilimciler tarafından derinlemesine araştırılmalı, incelenmelidir.
Nedenlerine inemez ve makul çözümler üretemezsek hem sosyal yaşam yönünden hem de en önemlisi inanç ve itikat yönünden telafisi mümkün olmayan sorunlar yaşayabiliriz.
Bu oylamayı, sosyal medyada yer alan bir oylama olduğundan dikkate değer bulmayabilirsiniz. Sonuçları itibariyle dikkate değer bulmasak da nihai olarak insanlar bir tercihte bulunuyor; binler, on binler, yüzbinler değil; milyonlar...
Toplumsal barışın tesisi ve insanımızın imani sıkıntılarının çözümüne ilişkin herkes gerek bireysel ve gerekse kurumsal olarak üzerine düşeni karşıdakilerin kaygılarını da dikkate alarak yapmanın gayreti içerisinde olmalıdır.