Kudüs Şehidimiz Durmuş Öztürk


Unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız…

Kudüs, Müslümanlar için çok değerli bir mekândır…

 

Ne Kudüs'ten vaz geçeceğiz, ne de O'nun uğurunda mücadeleden…

Sonunda, şehadete kadar gidebilecek, bir mücadele azmi ve kararlılığını taşıyoruz, taşıyacağız da…

 

2011 yılında Mavi Marmara'da verdiğimiz şehidler, bunun misallerinden birisidir…

Kudüs, Siyonistlerin elinden alınıncaya kadar, bu mücadele sürecektir.

 

Kudüs'ün kurtuluşu için mücadelede verdiğimiz şehidlerden birisi de, Durmuş Öztürk'tür…

 

6 Eylül 1980 Cumartesi günü, Konya'da düzenlenecek olan 'Kudüs'ü Kurtarma Günü' mitingine gitmek için, evden çıkmış, kafile otobüslerinin bulunduğu yere giderken, etrafını aniden saran askerler tarafından açılan ateş sonucu şehid edilmiştir.

 

MSP Yenimahalle İlçe Başkanı Numan Öztürk'ün oğlu Durmuş Öztürk,  Cumartesi günü sabah erkenden kalkıp, sabah namazını kıldıktan sonra, annesinin elini öpüp helâlleşmiş ve hayır duasını alarak yola çıkmıştı Durmuş…

 

Henüz 12 Eylül askeri darbesi yapılmamıştır, fakat büyük şehirlerimizin hemen hemen hepsinde, Sıkıyönetim vardır…

 

Ana caddelerde ve sokaklarda askerler devriye gezmektedirler ve her türlü keyfilik, hüküm sürmektedir…

 

Ulus yakınlarında, kafile otobüslerinin bulunduğu mahalle yakın bir yerde, arkadaşlarının gelmesini beklerken, Durmuş Öztürk ve birkaç arkadaşı, mitingin afişlerini duvarlara asmaktadırlar…

 

Alacakaranlık tabir edilen bir vakitte, askerler etraflarını kuşatır ve…

 

3 gün sonra darbeye âlet olacak olan askerlerden bir tanesi, alacakaranlıkta, daha ne olduğu anlaşılmadan ve sorulmadan, silahını ateşleyen bir asker tarafından, sorgusuz sualsiz infaz edilmişti Durmuş Öztürk…

 

Bu gibi kanunsuzluklarının hesabından, bu dünyada kurtulduklarını zannedenler için, büyük hesap günü gelip çatacak elbet…

 

Şehid Durmuş Öztürk'ün babası Numan Öztürk o dönem Milli selamet Partisi Yenimahalle İlçe Başkanıdır ve bu olay üzerine verdiği demeçte, şu manidar cümleleri sarfetti:

 

"Her şeyden önce, Kudüs'ün anlamını izah etmekte fayda görüyorum. Mescid'i Aksa Kudüs'tedir. Burada kılınacak olan bir vakit namazın sevabı, diğerlerinden kat kat fazladır.

 

Bu mübârek beldeyi, kafirler işgal ettiler; yaktılar, yıktılar, şimdi de ortadan kaldırmak istiyorlar. Vatanımızdan giden hacılar, Mescid-i Aksa'yı ziyaret sevabından mahrumdurlar. Hacca gideceklere soruyorum, burayı görmek istemez misiniz? İstiyorsanız, uyuşukluğu, pısırıklığı bırakın, Allah rızası için cihada buyurun.

 

Kur'an'da lânetlenmiş Yahudi milleti, Kudüs'ü istilaya kalkarken, biz Müslümanlar daha uyuyacak mıyız? Bütün varlığımızla mücadele vermemiz gerekirken, maalesef büyük kitleler hâlindeki Müslümanlar, bundan habersizce yaşamaktadırlar.

 

Akıncı gençler, bunun mücadelesini vermektedirler. Bu mücadeleyi başımızdaki yöneticiler yapacakken, millet adına buna mecbur oldukları hâlde, aksine bu mücadeleyi veren imanlı evlatlarımıza, silah çekiliyor.

 

Bu uğurda, yıllardanberi mücadele vermekteyiz. Şehid verdikçe mücadelemiz daha da alevlenecek ve kuvvetlenecektir.

 

Oğlum bu mücadele içerisinde inşallah şehid olarak gitmiştir. Bin tane oğlum olsa, bu uğurda, iman ve İslâm davası yolunda, bini de feda olsun. Katiyyen gam ve keder duymam. Allah bizimle beraberdir. Bizim için hayatın gayesi, bu dünyanın çirkefi değil, öbür âlemin nimetidir."

 

Şehid Durmuş Öztürk kardeşimizin ruhuna El Fatiha


Mehmet Ali Tekin

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar